6 Nisan 2014 Pazar

ŞİİR KOKUYOR GAMZELERİN



Sen gülerken,
ay kokuyor gamzelerin
bir mehtap gibi süzülürken üstüme gözlerin…
ben oturup şiirler dokuyorum gül dudaklarına…

gül gülüşün ki, tüm acılarıma iyi gelecek kadar güzel...

Sen gülerken,
şiir kokuyor gamzelerin
bir mehtap gibi süzülürken odama gözlerin…
ben oturup şiirler okuyorum al yanaklarına…

ay bakışın ki, tüm yaralarıma iyi gelecek kadar güzel...

hayatsın sen
aşksın
umutsun
mutluluksun

Bakışın ay, gülüşün gül, gamzelerin bahardı

sen olmadığında da bir ömür yanımda hep hayalin vardı,
o gülen gözlerin bana en içten dost en sevgili yar’dı...

Rüzgar estiğinde
kokun dağılmasın diye
seni yüreğimden
ve şiirden yaptığım bir yeşil yaprağın tenine koyuyorum…
sevebileceğim kadar sevip
sonra örtüp üstüme gülüşünü uyuyorum...

N.C

30 Mart 2014 Pazar

AŞKTA DOĞRU YOKTUR..! ÇÜNKÜ KURAL DIŞIDIR !!




Çoğumuz hangi yaşta olursak olalım çoğu kez  Aşk ile ilişkiyi karıştırırız..

İlişki açlığı ve açıklığı kimi insanlara göre devası , vazgeçilmez  ve devamlı zuhur etmesi gereken bir olgu görülmekte..


Kimileri de tavrını ve seçeneğini Aşk'tan yana belirlemekte.


İlişki ve Aşk çok farklı istek , duygulardır.. Aşkı red edip ilişkiyi benimseyenler salt erkeklerdir demicemmm.. 


Çoğu kadınlarında Aşk olmadan ilişki yaşadıklarını ve bunu sürdürdüklerini okuduğum  makale ve röportajlarda ya da


birebir  sohbet ve konuşmalarımda ,duyumlarda öğrenmiş bulunmaktayım...!


Kimseyi tercihleri için yargılıyor değilimmm.. Ama benim hit'm her zaman , her yaş için Aşktır..!


Aşk başka bir durumdur, ilişki yaşamak başka! İşte, ikisi birbirine karıştırıldığı zaman, 


ilişkinin günahlarını, insani hataların bedelini de Aşk ödemeye başlar..!


Gönlün yönünü kurallar ve kanunlar belirlemez. .. !


yönetmeni yoktur çünkü..!


Çizgilerle keskinleştirerek ayrılmış kurallarda yoktur, 


Bu kurallar belki ilişkiler için geçerlidir... ya da değildir..!


Çoğu zaman evli çiftlerinde başkalarıyla ilişkilerine şahit olmaktayım, duymaktayım, görmekteyim.. !


Burada şimdi avamca bir savunu yapacak değilim !


'' tek çiçekle baharın geçmeyeceği '' gibi..


koklanmak istenenin  çiçek mi? yoksa baharın kendisi mi? 


olduğunu kişiler kendinden bilirler.. Bilemeyip muallakta kalanlar ise de yüreklerine sorsunlar..


Toplum normları ve içinde yaşadığımız  değer yargılarına aykırı bir durum husule geldiğinde suçlu kesinlikle aşktır:)


Kişiler suçsuz.. Ve hatta bir anda o  güne kadar farkedilip söylenmeyen bütün şarkılar patlar.


 Ya da  ilk kez duyuluyor gibidir..!


Aşk başlı başına bir suç yumağı ve ağıdır ;)


Aşk  ilişki değildir, duyumsamadır....Aşkta doğru yoktur , çünkü aşk kural dışıdır!!!!!!


Ayla Gürel

29 Mart 2014 Cumartesi

HOŞÇAKALIN!!



30 Mart akşamına kadar kendime verdiğim süre doluyor..! sonrasında profesyonelce davranacağım.. gönlümde yer etmeyi hak etmeyenleri uzaklaştırıp, hak edenleri alacağım içeri..Dostlarım için yazdım bunu..!
Daha profesyonelce daha ustaca  yazacam..!

İhmal ettiğim sitelerime dönüp, onları internette okunan siteler arasında bir numara yapmaya endeksledim kendimi.. Buralar kapanırsa sitelerden okursunuz beni..Tabii Bloggerımda da yazmaya devam edecem..Bloggerıma üye kabul etmiyorum.. yorum beklemiyorum.. okumak isteyen okuyabilir, paylaşımda yapabilir..!

Her zaman var gücümle gerçekleri yazacağım, korkmadan, ürkmeden mevcudiyetimle...!

Ayla Gürel

12 Şubat 2013 Salı

DEMEYİZ İŞTE..,

Hem desek.., şimdi şımarır..,ne öle kırk vakit..,
S.S-S.S-S.S-S.S-S.S..,
Bilmiyor mu sanki?
eeee biliyorda tekrar duymak istiyor..,
imkânsız bişeyimi istiyor..,!
dilimi kırılır sölese.. yok o değil asıl mesele..,!
bu iyice şımarır..sanki onun için öldüğümü sanır..,
iyi ya bu kötü bişey mi?ölmek!
kötü değilde ne gerek var canım şimdi..,papağan gibi..,
sonra ardı, arkası kesilmez isteklerin..!
yüz verdikçe astarını ister..,
mesela ne gibi..?
ne kadar seviyosun söle gibi..!
kim kadar,kimin kadar..,
ayıkla pirincin taşını..,
teşbihte hata olmazda ya beğendiremezsek..,
pekii.., anladım.., söylemediğini kendine sakla..,
turşusunu kur yüreğinde.., ha..' tuzlamayıda unutma..,
kokusu çıkar belki..,
nede olsa bu AŞK.., kimi zaman yenilip, yutulur cinsden..,
kimi zamanda hep unutulan cinsten..,
                                     aman sen sevgilerini kendine sakla..,
                                    bi diyen buluruz her nasılsa..,
                                    kavga böle başlar aşkta..,
                                    sudan bahanelerle, kırılgan alçılı yürekler..,
                                    gitgide erir..,biri hep kalır..,biri gider...,
                                    hadi bakalım kolay gelsin bir acaip zor varış..,Ayla Gürel
 

31 Ocak 2013 Perşembe

MUTLULUK OYUNU..,DOSTLARIMA YAZDIM..,


Bu facebooka geleli sanırım 5. yılına girdi..,o zamanlar daha toy gözü açılmamış sığırcık yavrusu gibi...,bişeydim işte..


Eski yazdıklarıma bakıyorum da..,hayli yol katetmişiz..,eski paylaşımlarımı gördükçe.., gülüp geçiyorum..

Ama içimde sızlamıyor değil.., ne çok hatalarım olmuş.., ne çok yanılgılarım da..,ne çok kızmışım, öfkelenmişim,sevinmişim.., ağlamışım, gülmüşüm..

Arkadaş sayım 100 kadardı.. 100 benim için kıstas dı.. iyi sayılırdı.. ve asla çok insan olsun istemezdim sayfamda..,


Nedeni de onların sayfalarına vaktim olmayıp ya gidemezsem ya bana yapılan beğenilere geri dönemezsem..diye vicdanım hayli sızlardı.. 

Kıramadığım insanlar davetiye gönderince .., hiç sayfama uğramayanları çıkartır.., onları ancak alırdım.., silmek silinmek.. umrumda değildi.., sahi bilmiyorum tam olarak.., ne zaman öğrendim ben bu insanlardan..,''gitmemeyi''


Zamanla her gönle girmenin cins ayırmaksızın çok kolay olmadığını da öğrendim..buradaki dostlarıma öncelikle sanal olarak bakmamamı gerektiğini öğrendiğimde..


Bunu başardığımı anladım..,ben reel hayatımda iki kelimeyi yan yana getirip seri konuşan bir insanda değildim.. kavgadan hem çok korkar hemde girmezdim hiç içine..

Sitemden, sövgüden küfürden de çok korkardım..Edebiyatın e'sinden de anlamazdım..,vicdanı vijdan yazar..,nokta, virgüllü de bilmezdim. hatta çoğu teknik konulardan hiç anlamazdım..

Bir gün bir siteden davet geldi yazmama.. o gece sabaha kadar uyuyamadım.. öz güvenim hiç yoktu.. acaba bir yazı nasıl yazılırdı..,?

Aymadan, baymadan,bilmeden, dillendirmeden..!


Zamanla bunları öğrendim hep.., kendi kendime sınama-deneme yoluyla..,hayat da böylemiydi acaba..


Ben başarısız bir sınav vermiştim reel hayatımda.., bu başarısızlık her atılımında ket vuruyordu bana..,aştık ! 

ÇOK ŞÜKÜR BUNLARI DA AŞTIK..! zamanlaaaaaaa

ve artık..!geldiğimiz aşama.. benimde oldukça şaşırdığım bir finalin son perdesini izler gibi duruyordu.,


ve ben maddiyattan önce dostlarımın çok daha önemli olduğunu öğrendim..,bunu yeri geldikçe yazdım yazılarımda..

Karun kadar zengin olsan, yiyeceğinin ancak midenin hacmi kadar olduğunu.., menkul ve gayrı menkullerin insanları mutlu etmediğini.., 

Ve burada sayıları şu anda 3 bin civarında olan arkadaşlarımın, sadece arkadaşım olmadıklarını.., çoğunun

kardeşim, dostum, anam, babam,bacım, ablam, abim, evladıma duyduğum sevgiler kadar onlarada sahici 

olduğunu hissettikten sonra.., bir fenomen olma, olabilme amacı gütmeden..,!
....
Mevcut yaşanmışlıklarım la, özlem duyduklarımla , yarınlarımın somut planlarını yapmadan.. gönlümden esen rüzgarlarla dağıttım çoğunuzun sayfalarına..


Bazen daha fazlaydı her şey.., benim yakalayamayacağım kadar..,bir eşikten atladım..gün geldi hasta oldum..,


mutsuz oldum..öğünlerimi ve ilaçlarımı atladım..ama dostlarımı yaşamın yüzüne bakılmak istenmediği durumlarında bile hiç atlamadım..atlayamadım..

Anlamlar bende tükense de yaşama dair..,BURADAN BİR ÇOK DOSTUM OLDU..,sen de ki;-buralar sanal, banal..,
yalan.. ben hep dedim ki;- öyle de olsa oyalan durma gönlüm , oyalan..,!


Yaşadıklarımın dan ötürü ve benim gibi acı hayat dramalarının farklı türünde yaşayanlarada umut olayım..,ışık olayım..,hayatı hicvedeyim.., Tİ'ye alayım..


Onlara ağlarken gülebilmenin de olabileceğini göstereyim.. hem denek oldum hemde figüran.., sizleri 

oyalarken..,kendime de terapi yaptım.. yazdıklarımla.., ve ben çok ağlamak istediğimde reelimde belki bir omuz 

bulamadım yaslanmaya.., yaşlanmaya da..,o zaman durdum..,düşündüm.., gücenmeli yaralarımı eski 

merhemlerle kapatmak yerine.., sevgilerimi kutluyayım hem kendime.., hemde hak edenlere dedim.., ve ben 

sevmeyi seçtim...,sevgi bir çeşmeden su kar gibi akmıyordu..,



çoğu zaman..,gidip video açtım..,şarkılar dinledim..,kitap okudum..,hıçkırıklarla ağladım.., ben ağlarken duvarlar 


da ağlıyordu.., gözüm tek bir noktaya denize bakıyordu.., deniz iyi geldi ruhuma.., acaba bir bu denizden biride

 gelirmiydi? saçımı okşayan şefkatle..,çok bunaldığımda.. ne varsa yanımda yöremde başlardım karşı duvara

 fırlatmaya.., yastıklar bu yüzden inceldi hep..kitaplarda semeresini aldı bu öfkeli anlarımdan.., bir tek 

menekşelerime dokunamadım..,

NAZIM'DAN BİR ŞİİR OKUMUŞTUMDA.., ''bizde bilirdik yar'a menekşe almasını ama çocuklar açmışlar.., yemişler menekşe parasını.., ''demişlerdide çiçeklerime dokunamadım..


Sezen'inde dediği gibi..!


''ama Zehiri dışarı akıtmadan yürek yıkanmıyordu''akıttım durdum bende..,

SİYAHA SUSKUN DİLİMLE MUTLU PAZARLAR DİLEYEBİLMEK..! 

içi hiyanet kokan bir yürekten 
azlimi istemekteyim
de ki;-bu alın yazım değil..,
insanların bir gerçeğidir..,
ve aldım öle kabul ettim..,
baktım ki içinde kendim yok.., 
bedenimde taşıdığım bu yüreğimin..,
ben kimin hamalı belli değil..,
ebabil kuşları yaralarıma merhem sürer..,
çıbanım taş olmuş paslı bir kalem-i neşter 
durmadan içimi soyar..,
kurdeşen döktüm..,
bir elem törpüsü ömrümü oyar..,
ben fazla geldim yazdığım satırlara.,
satırlarım sabrı taştı öteki sayfalara..,
adalet dedikleri zulme boyun eğdim..,
ve kusurlarımdan yeniden öğrendim.., 
ancak,kendime gelebilmeyi..,
dönek bir saltanata hassiktiri çektim..,
şimdiki görevim elem bekçiliği 
yağlı kurşunlardan da beter 
sözlerin delik deşik ettiği yüreğimin..,
siyah düştü hep girdabından ,
toynak duruşlarının lakin öğrendim..
hayatı oynak kalçalı duruşlarından..,
koca bir istikbali yedim..
oyuncak olabilmek marifet değildi 
herkesin dilinde yalpalanan 
kelimelerle 
sırnaşık yüzümü yırttım..,
utanırım söylemeye..,
bu pazar rüzgarının 
sesi kısılmış diliyle 
ince bir vızıltı gibi in yüreğime 
müebbed yaralarımı üfle..
beni sana sarma sakın..,
hep o bana çok söylenen,
bilindik bir dille..,@yla